On beş Yaş
- Mustafa Oğuz
- 27 Şub 2017
- 1 dakikada okunur
Bir gecede yıkıldı saltanatımız Tüm insanlığın marifetiyle. Oysa ben, Senin kızlığını bilirim Henüz sen kız değilken..
Apartmanlar değişir Anılar değişmez, Ne zaman bir merdiven boşluğu görsem İçinde iki çocuk sevişir Savaşmayı bilmeden..
Ben en büyük hatayı Seni reddetmekle yaptım. Fakat sen benim erkekliğimi bilirsin, Belirtisi yokken erkekliğimin.
Sana bir sır veremem, ama ölebilirim Veririm tüm nefesimi bir çırpınışta Sen uzanırsın, ben taklit ederim Şiirler çıkarırım omuzlarından Ölümler uydururum ta dudağında Rüzgar eser, saçın uçmaz, ben giderim En hırçın manzaralarda.
Bazen dizlerinin tam ucuna oturup, ölmeyi hissederim. bazen dizlerinin ucuna kadar gelip, ölememeyi Kendimi hapsederim iki metrekareye Kadehsiz içkilerle..
Yaş on beş, yolun tamamı bitti Bayağı erkenciyiz Dante efendiden. Oysa biz bir güzel yatacaktık On dokuz uğramışken.
Öyleyse dudaklar hissedelim toprağımızda Sen baban gibi kadın ol Ben annem kadar erkek Karanlık olsun, değmesin gözlerimiz Yaşımız on beş.. delirmişiz..!
Comments