top of page

BANA BEȘ DEFA SEVMEYI ÖĞRET

  • Büşra Çoban
  • 12 Şub 2017
  • 1 dakikada okunur

Bana sevmeyi öğret. Ben de sana bir hikaye nasıl sona erdirir kendini onu anlatayım. Bir bardak su Tanrım, uzak iklimlerden geliyorum.

Bana sevmeyi öğret, bak ki hiçbir çocuk orman meyveli yoğurt yemeden girmeyecek altına toprağın altına.Oysa ne büyük yalan.Șairler de mi bilmezdi sevmeyi? Sevmeyi öğret bana. Bu dünyada fazla yașamaz șiirlerim, hepsi mezarı kendinin. Kaybolmuș iklimlerden geliyorum. Bana hala öğretmedin uçurtmalar nasıl meraklıdır insanları öldürmeye. Kim dedi gökyüzünde salınır uçurtma lar? Tanrım, bana bir uçurtma, bulutlara sevdalı olmasın. Ben içimde biriktirdim mezarı bile olmayan çocukları.Bunu Tanrıya dahi söylemedim.Hesaplarda bir yanlıșlık,cesetlerde hep bir eksiklik...

Kaybolmuș iklimler çok uzaktı bana, ben koștum.Çocuklar da koștu.Ben düștüm. Biz düștük.Oradan geliyorum. Benim içim Istanbul'dan da kalabalıktı. Hepsini kustum bir Aksaray dilencisine.O beni dinledi. Ben ona "Tanrı seni korusun" dedim. Koștum. Yalnızlık değil yakındığım gerçek. Bir çocuk gördüm, korktum. Bilmiyordu gözleri bile, konușmanın ne demek olduğunu.

Bana bakma öyle, uzak iklimler değil mesafeyi beșe katlayan. Sen beni sevmeyi öğret ben șurada biraz öleyim. Șiirler tașıyorum, bazen șiirler kusuyorum. Bu su soğuk. Her șiir mezarıdır kendinin ve her șiir hak eder Everest'in tepesini. Ama sen bana öğretmedin ki; sevmek ne demek? Öğret bana, belki beș defa belki hiç. Yokluğun kadar öğret bana.Yokluğu kadar çocukların...

Gözüm yok teninin kokusunda.Bir istasyon söyle, bir hikaye,bir Sait faik.Tanrım, Laleli’de inecek var. Bir Cemal Süreya alır mısın? Tanrım sen beni yanlıș anladın.Oysa hiçbir șair hak etmezdi tohumun pıhtısına șahit olmayı.

Oysa öğretmedin sen Tanrıya bile sevmenin ne demek olduğunu...

Comments


Tanıtılan Yazılar
Arşiv
bottom of page