Umut..
- Elif DEREGÖZÜ
- 31 Ağu 2016
- 2 dakikada okunur
Her insanı ayakta tutan bir şeyler vardır bu hayatta. Kiminin malı mülkü olur bu, kiminin ailesi ; kiminin kendi gibi hissettiği bir dostu, kiminin kendini unutturan bir aşkı... Kim bilir kimi zamanda bir şiir, bir şarkı olur bu. Ama ne olursa olsun insan hep bir şeylere tutunmak ister. Hayal etmek, ummak, umut etmek ister. Umut...Ne olursa olsun, kim giderse gitsin bitmez tükenmez çünkü o. Birileri umudunu çalmaya çalışsa da eyvallahı yoktur hiçbir şeye. Kaynağı sonsuz olandandır çünkü o.
Hepimizin şu hayatta her şeyi başarabileceğine inandığı bir dönem olmuştur mesela. Hatta dünyayı değiştireceğine inandığı zamanlar. Hepimiz bir işe başlarken bizden öncekilerden farklı olacağımıza inanırız; tek olacağımıza, daha iyisi olacağımıza dair kendimize sözler veririz. Kimi zaman bu böyle olmaz, bunu beceremeyiz. Bir yerden sonra biz de herkes gibi olmaya başlarız. Hatta bazıları bunun böyle olacağını hissedip bilse de içindeki sesi duymamazlıktan gelir. Ki bence gelmeli de. Çünkü 'ya öyle olmazsa' diye bir ihtimal vardır. Ya gerçekten bunu başarabilirsek? Böyle bir ihtimalin olduğunu bile bile nasıl vazgeçer insan umut etmekten? Umut etmekten vazgeçmek, benim nazarımda, yaşamaktan vazgeçmektir. Bir işe böyle başlanmazsa, en iyisi olmak değilse hayalin, o işte ne kadar ilerleyebilirsin ki?
Eğer insan kaybetmeye başlamışsa, bunlardan bir şekilde vazgeçmiş, umut etmiyor , hayal kurmuyor demektir. Sıradan olmayı, öylesine yaşamayı kabul etmiştir o insan. Çünkü nereden bakarsanız bakın, her şeyin hayali gerçeğinden daha güzeldir. Öyleyse hayallerle, taptaze umutlarla başlanmamış bir işten ne hayır gelir siz söyleyin.
İnsanın yaşaması, yola devam etmesi için muhtaç olduklarındandır o. Su gibi değeri vardır. Çünkü umuttur bizim en zor anımızda, tam da bitti dediğimiz anda ayağa kalkmamızı sağlayan, derdimizi üzerimizden akıtıp götüren. Bu yüzdendir belki de birini öldürmek kadar zalimcedir umut çalmak. Birinin umudunu çalmak, bir insana yapabileceğiniz en büyük kötülüktür bazen. "Çünkü belkide elinde olan tek şey odur "demiş Mevlana... İçine yolculuk yaptı mı insan fark eder aslında bunu. Hepimizin umudu farklı bir şekilde, bir yerlerde nefes alıp duruyordur. Ve görünmeden bize bir şekilde hep var olduğunu hissettirdiği için, karşılıksız olduğu için de, en kıymetlilerindendir.
"Aldığımız her nefes bizi ayakta tutan bir umuda dönüşür." demişler. Bizler nefes aldıkça, ne olursa olsun ummaktan pes etmemeliyiz. Etrafımızda ne kadar kötü olursa olsun bizler değişmeyen tek iyiden, iyi niyetten vazgeçmemeliyiz. Ve belki de bütün bu yazdıklarımı özetleyecek olan, Yılmaz Odabaşı'nın çok sevdiğim dizeleriyle sonlandırıyorum bu yazımı:
"Umuttan umudu kesmemek istiyorum.
Çünkü halâ hayatın düşlere borcu var."
댓글