İşsizlik ve Mutsuzluk
- Semih Uludoğan
- 6 Haz 2016
- 2 dakikada okunur
İşsizlik dünyada yaşanan en büyük sorunlardan biri. Özellikle ülkemizde son yıllarda giderek artıyor. Türkiye ekonomisinin 2012' de iyi gitmesi ile son 13 yılın en düşük işsizlik oranı görülmüştür. Fakat 2012 'den sonra bu oranda devamlı bir artış görüldü ve görülüyor. Peki neden işsizlik bu kadar fazla?
Bu konuyu iki başlık altında değerlendirebiliriz. Birinci başlık işverenler, patronlar. Diğer başlık ise iş arayanlar. İşveren tarafından meseleye bakacak olursak , onların da haklı olduğu noktalar var. Birinci nokta, nitelikli ve donanımlı eleman bulunamaması. Kendinizi bir işveren olarak düşünün, elinizde bir iş var. Bu işi üç kişi de yapabilir, bir kişi de yapabilir. Siz tabii ki işi bir kişiye vereceksiniz. Seçtiğiniz o kişi ciddi anlamda nitelikli ve donanımlı olmalı haliyle. Bugün binlerce üniversite mezunu insan var. Ama bunların çoğu donanımsız. Bu da işverenin işini zorlaştırıyor ve işsizliğe neden oluyor. Bir diğer nokta ise yaşanan ekonomik krizler. Nedir bu ekonomik kriz? Kısaca ; mal, hizmet, üretim ve döviz fiyatlarında yaşanan şiddetli dalgalanmalardır. Ekonomik krizler, sadece yaşandığı ülkeyi değil, tüm dünyayı etkiler. İşverenler kriz zamanı şirketi ayakta tutabilmek için ekonomik anlamda daralmalar yapmak zorunda kalır. İlk olarak çalışanlarını işten çıkarırlar, bu da işsizliğe neden olur.
Şimdi de çalışan insanların gözünden bakalım bu konuya. Bugün çalışan insanların çoğu mutsuz. Mutsuzluk işsizliğin önde gelen sebeplerinden biridir. İstediği işi yapamayan, istediği iş yaptırılmayan bireyler oldukça fazla ve bu insanlar mutsuz olduğu için, yapılan işlerde devamlılık sağlanamamaktadır. TÜİK raporları incelendiğinde görülebilir ki , Türkiye de bir kişinin aynı işte devamlı çalışma süresi ortalama 6 ay. Bu da işsizliğin mutsuzluktan da kaynaklanabileceğinin en büyük göstergelerinden biri.
Toplum ve aile baskısı da bir diğer neden. Toplum ve aile baskısı insanların kararlarını önemli ölçüde etkiliyor. Özellikle kadınlarda bu etki daha fazla. Çoğu aile, kızlarının okumasına ve çalışmasına izin vermiyor. Çünkü kafalarındaki profil çalışan kadın profili değil, ev kızı profili. Çoğu kadın ev kızı profili yakıştırmasından dolayı dertli. Evli kadınlarda aslında bundan dolayı çalışamıyorlar. Çünkü kocaları onların ev hanımı olarak kalmasını istiyor. Kadınlar çalışarak ekonomik özgürlüklerini elde etmek istiyorlar fakat bu baskılardan dolayı çoğu kadın işsiz ve mutsuz.
Bunun dışında işsizlik ciddi psikolojik sorunlara da yol açabilir. İşsiz bir insan bunalıma girebilir ve bu intihar ile sonuçlanabilir. Bugün Kpss sonrası atanamadığı gerekçesiyle intihar eden örnekler mevcut. Adana'da yaşayan Elif İşler sınava 5 kez hazırlanmış, kazanamayınca canına kıymıştı. Siz siz olun böyle şeyler yapmayın. İşsizlik dünyanın sonu değil. Siz hayatı kovaladıkça , hayat size yeni kapılar açacaktır. Ümitsizliğe kapılmayın..
Comments